PLANLAMADA BAŞARISIZ OLURSAK, BAŞARISIZLIĞI PLANLAMIŞ OLURUZ
Hepimizin bildiği gibi, hayatımıza ansızın giren bir virüs ile beraber hayatlarımızda pek çok etken yer değiştirdi. Bazıları önemini kaybetti, önceden hiç farkında olmadığımız bazı konu başlıkları hayatımıza yerleşti, bazıları ise öncelik sıralamasında yer değiştirdi. Yaşam alanlarımızdaki aktörlerin bu kadar belirsiz ve değişken olmasıyla odak ve motivasyonlarımızı toparlamak zorlaştı. Etkili bir zaman yönetimi yapmak her zamankinden de önemli bir hal aldı.
Genellikle sabah kalktığımızda yapmamız gereken çok şey olduğunu düşünürüz, akşama kadar harıl harıl çalışırız. Akşam olduğunda gerçekten çok çalışmış ve yorulmuşuzdur ama hala yapmamız gereken bir sürü iş kaldığını fark eder, içsel bir huzursuzluk ve tatminsizlik yaşarız. İşte bunun nedeni bize katma değer sağlamayan işlerin içinde boğulduğumuzu göremeden, bizi gerçekten ileriye taşıyacak olan işleri ertelemek ve ya görmezden gelmektir. Bununla beraber stres seviyemiz de doğru orantılı olarak yükselişe geçer. Ya da bazen gün içinde çok az konuya zaman ayırır onları bitiririz ve akşam olduğunda büyük bir huzur ve başarı hissederiz. İşte bu 2 durum arasındaki farkı belirleyen öncelikli unsur etkili bir zaman yönetimidir.
Peki, başarının en önemli anahtarlarından biri olan zaman yönetimi kavramı nedir ve nasıl yapılır?
**Etkili zaman yönetimi kişinin kişisel ve profesyonel hedeflerini ve aksiyonlarını önceliklendirerek dengeli ve yazılı bir şekilde planlamasıdır.
Bu, bizi hedeflerimize ulaşmak açısından başarıya götürecek belki de ilk adımdır: Zamanı doğru kullanmak, etkili ve yazılı bir plan yapmak sonrasında da bu maddeleri uygulamak. Yazdığımız hedefleri uyguladığımızı görmek başarılı hissetmemize katkı sağlarken, iç huzurumuzu ve öz güvenimizi arttırır ve bu yükseliş hedef listemizdeki diğer maddelerin gerçekleştirilmesi konusunda da bizi tetikler.
İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto tarafından geliştirilen Pareto ilkesi bize şöyle söylüyor: ortaya koyulan çabanın %20’si elde edilen sonuçların %80’ini oluşturuyor. Yani aslında, ortaya koyduğumuz çabanın yalnızca küçük bir kısmı başarımızın büyük kısmını oluşturuyor.
Tıpkı hikayedeki oduncunun, aslında baltasını bilemek için ayıracağı çok kısa bir zaman diliminde sarf edeceği o küçük eforu sayesinde, sonrasında keseceği ağaçların sayısını belki en az 2-3 kat arttırabilecek olması gibi.
Bu ilkeden yola çıkarak, ortaya koyduğumuz çabanın hangi %20’sinin, bizi hedeflerimize götüren sonuçların %80’ini oluşturduğunu tespit etmek ve bizi eyleme götüren çabalarımızı da sürekli hale getirmek, bizi sonuca ulaştırmayan eylemlerimizle de boşa vakit harcamamak başarı için önemli bir anahtar. İşte burada baltayı keskinleştiren en önemli yöntem etkili bir zaman yönetimi.
Günümüzü verimli geçirmek, kısıtlı olan enerjimizi bugün ne yapsam ya da hangi işten başlasam sorularıyla tüketmek yerine, zamanı etkili kullanmak için en önemli adım, günlük rutinler oluşturmaktır. En başarılı insanların değişmeyen rutinleri vardır.
Rutinler, her gün aynı saatte aynı işleri yapmak ve haftanın her bir gününün genel temasının ne olacağının belli olmasıdır. Bunun için etkinlikleri ve görevleri ayrı 2 sisteme kaydetmek, her daim aynı 2 sistemi kullanmak ve onları uygulamaya sadık kalmak çok önemli.
Eğer istisna bir durum yoksa, görevlerimizi (hedeflerimizi) yazılı olarak planlarken, günün ilk saatine en zorlandığımız işi koymamız gerekiyor.
O halde, işe günlük rutinler oluşturmak, görev ve etkinliklerimizi kaydetmek için 2 ayrı sistem kullanmak, hedeflerimizi mutlaka yazılı bir şekilde planlamak, neye çaba harcamamız gerektiğine karar vermek, onlara sadık kalmak ve en zor görevimizi günün ilk saatinde bitirmek ile başlıyoruz. Sonrasında da başarı bizimdir.
En büyük kurbağalarınızı keyifle yiyebilmeniz dileğiyle…
Bu değerli yazısını kaleme aldığı ve bizlerle paylaştığı için kendisine teşekkür ediyoruz..
Gişkad Yönetim Kurulu Üyesi
MEHPARE AVAR
Doğuş Elektrik YK
https://www.doguselk.com/
Instagram:doguselektrikmersin